734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu ile gelen yeni kamu ihale sistemimizin, yaklaşık on yıllık bir uygulama dönemi geride bırakılmasına rağmen beklenen ve istenen düzeyde istikrar ve başarı sağlayamadığı hususunda genel bir kabulün olduğu söylenebilir. Başta EKAP olmak üzere, sistemin işleyişinde gelişme ve iyileşmenin olduğu, uygulayıcılar açısından belli bir uzmanlık birikiminin sağlandığı inkâr edilemez bir gerçek olmakla birlikte, hala yaygın hataların varlığı, 5812 sayılı Kanun değişikliği ile şikayet süreci disipline edilmesine rağmen başvuru sayılarının fazlalığı, mevzuattan kaynaklanan bir kısım boşluk ve belirsizliklerin giderilememiş olması sorunların toplandığı noktalar olarak gösterilmektedir.
Ancak bütün bu sorunların kaynağında ve çözümünde sistemin muhataplarının uzmanlığı ve genel olarak yetkinliği belirleyici bir rol oynamaktadır. Bu ihtiyacın karşılanmasının ise; ihale süreçlerine idare görevlisi ve istekli olarak katılan kişilerin kendilerini geliştirme, uzmanlaşma, sürekli güncel tutma, doğru ve güvenilir bilgi kaynaklarından yararlanma şeklinde sıralanabilecek bir dizi şarta bağlı olduğu anlaşılmaktadır.
Bunun temel gereklerinden birisi ise eğitimdir.
Zira, son derece geniş hacme ve karmaşık yapıya sahip kamu ihale mevzuatının, binlerce kurul kararının, mahkeme içtihatlarının ilgililerce aynı düzeyde incelenmesi, anlaşılması ve doğru bir uygulamaya dönüştürülmesi imkanı bulunmamaktadır.
Konunun uzmanı eğiticiler tarafından, zengin ve faydalı bir içerikle, iyi planlanmış bir süre içerisinde diğer fiziki ihtiyaçların da karşılandığı ortamlarda verilen eğitimlerle bu ihtiyaç azami verimle karşılanabilmektedir.